1 Nisan 2013 Pazartesi

Paylaşıyorum.


Tanrım, bana kitap dolu bir ev, çiçek dolu bir bahçe ver!

kaynak Begonvilli ev, sağol. 





Ne güzel sözdür;

"Tanrım, bana kitap dolu bir ev, çiçek dolu bir bahçe ver.".
Konfüçyüs

Günümüzün materyalist dünyasında çok az insan tarafından tam anlamı ile algılanan bu söz, biraz popülist, biraz entellektüel özentisi olma ile sınırlı kuru bir söylem olarak kalıyor ne yazık ki..  Çünkü kitabın, bahçenin, çiçeğin böceğin, toplumun büyük bir kesiminin öncelikleri arasında olmadığını düşünüyorum. Oğlumun bir yazısını okuyunca anımsadım bu sözü.

''Yeni otomobillerin, cep telefonlarının, kameraların ve belirli bir mesafede bize sunulan şeylerin fiyatlarına, özelliklerine bakıyoruz internetten. Hesap yapıyoruz, taksitler, bütçeler, fedakarlıklar için.. Kredi kartı limitlerimize, maaşlarımıza, alacaklarımıza, borçlarımıza odaklanıyoruz. Daha fazlasını istiyoruz. Birileri de Orta Doğu haritasını açmış kentlerin, su ve enerji kaynaklarının hesaplarını yapıyor bizden çok daha fazla aritmetik bilerek. Mağaraların, dağların, silahların, bombaların ve ölülerin sayısı, satılık gazetecilerin, kandırılmış politikacıların, zindandaki tutsakların, korkak yığınların adedini oranlıyorlar. Raporları, danışmanları, istatistikleri, veri madenciliği yapan üstün zekalı laboratuvar fareleri, bizden çok daha fazla paraları var. Küçük hesaplar yapmaya devam ediyoruz. Üç günlük dünyada üç kuruşluk şeyler için kendimizi tüketmeyi sürdürüyoruz. Paha biçilemez zenginliklerimiz, benliğimiz, dirliğimiz karanlık adamlar tarafından çalınırken… “Daha fazlasını” istiyoruz, her şeyimiz yağmalanırken…''

Böyle söylemiş Onur.. Ben ısrarla yineliyorum sevgili oğlum; dileyen herkese ve bana önce sağlık, dirlik ve düzen ile yaşam sevinci, sonra da
 "Tanrım, bana kitap dolu bir ev, çiçek dolu bir bahçe ver''

Not: Recep bey kızacak ama fotoyu küçültmeye gönlüm elvermedi.

Kalın sağlıcakla
Kopyacı anne

2 yorum:

Begonvilli Ev dedi ki...

Gerçek güzellikleri farkedebilen, gereksiz hırslarla ömrümüzü tüketmenin anlamsız olduğunun bilincinde olan tüm dostlar için ''Amin!'' diyorum.

Elifim uyurken dedi ki...

çiğdem beni o eve gönder
valla zaten bu aralar o kadar yorgunum ki bu eve bakıp daldım gittim...